Zülfü Livaneli’nin 2015 yılında yayımlanan “Kaplanın Sırtında” romanı, II. Abdülhamid’in tahttan indirildikten sonra Selanik’te geçen sürgün yıllarını konu alıyor. Roman, Abdülhamid ve ailesinin doktoru Atıf Hüseyin Bey’in anılarından hareketle yazılmış.
Roman, 31 Mart Vakası’nın ardından Abdülhamid’in tahttan indirilmesiyle başlıyor. Abdülhamid, Selanik’e sürgüne gönderilirken, Atıf Hüseyin Bey de onunla birlikte gitmek zorunda kalıyor. Atıf Hüseyin Bey, Abdülhamid ve ailesinin sağlığıyla ilgilenirken, aynı zamanda onun iç dünyasıyla da yakından ilgileniyor.
Abdülhamid, sürgünde geçirdiği yıllar boyunca hem fiziksel hem de ruhsal olarak büyük bir değişim geçiriyor. Geçmişini ve yaptıklarını sorguluyor, iktidarın ve gücün gerçek anlamını anlamaya çalışıyor. Aynı zamanda, Osmanlı İmparatorluğu’nun içinde bulunduğu durumu da yakından gözlemliyor.
Roman, Abdülhamid’in iç dünyasının derinlemesine bir portresini çiziyor. Onun hem güçlü hem de zayıf yönlerini, hem kararlılığını hem de çelişkilerini ortaya koyuyor. Aynı zamanda, Osmanlı İmparatorluğu’nun çöküş dönemine de ışık tutuyor.
“Kaplanın Sırtında”, tarihsel bir roman olmasının yanı sıra, aynı zamanda bir karakter incelemesi ve bir dönem romanı olarak da okunabilir. Roman, Abdülhamid’in kişiliğini ve dönemin ruhunu başarılı bir şekilde yansıtıyor.
Romanın bazı önemli temaları şunlardır:
- İktidar ve güç
- Geçmiş ve gelecek
- Devrim ve çöküş
- Özgürlük ve bağımsızlık
- İnanç ve umut
Roman, Türkiye’de çok ses getiren ve tartışmalara yol açan bir eser olmuştur.
İşte “Kaplanın Sırtında” hakkında yapılan bazı yorumlar:
- “Kaplanın Sırtında, II. Abdülhamid’in iç dünyasına dair çok çarpıcı bir portre sunuyor. Livaneli, Abdülhamid’in hem güçlü hem de zayıf yönlerini, hem kararlılığını hem de çelişkilerini başarılı bir şekilde ortaya koyuyor.”
- “Kaplanın Sırtında, Osmanlı İmparatorluğu’nun çöküş dönemine dair çok önemli bir eser. Livaneli, bu dönemi hem tarihsel hem de psikolojik açıdan başarılı bir şekilde ele alıyor.”
- “Kaplanın Sırtında, sürükleyici ve merak uyandırıcı bir roman. Livaneli, okuyucuyu Abdülhamid’in iç dünyasına ve Osmanlı İmparatorluğu’nun çöküş dönemine başarıyla çekiyor.”