Hüseyin Rahmi Gürpınar’ın 1924 yılında yayımlanan romanı Efsuncu Baba, İstanbul’un eski mahallelerinden birinde yaşayan Ebulfazl Enveri Efendi’nin başından geçenleri anlatır. Ebulfazl Enveri Efendi, büyü, sihir, tılsım gibi işlerle uğraşan bir efsuncudur. Define aramak, madeni altına çevirmek, yıldıznamelerden âlemin sırrını çözmek gibi heveslere kapılmıştır.
Bir gün Ebulfazl Enveri Efendi’nin eline, İstanbul’un bütün definelerinin şifreli halde bildirildiği bir kitap geçer. Defineye ulaşmak için tılsımı kaldırması gerekir, bu da Binbirdirek’teki anahtarı ve kendisine yardımcı olacak insan suretinde iki meleği bulmasına bağlıdır.
İşte bu noktada romanın iki önemli karakteri Kirkor ve Agop devreye girer. Kirkor ve Agop, Binbirdirek’te ipek iplik eğirerek hayatlarını kazanan iki Ermeni gençtir. Saf ve temiz kalplidirler. Ebulfazl Enveri Efendi, bu iki gencin saflıklarını kullanarak onları define arama işine alet eder.
Kirkor ve Agop, Ebulfazl Enveri Efendi’nin yanında çalışmaya başlarlar. Efsuncu Baba, onları çeşitli aldatmacalarla kandırarak define arama işine yönlendirir. Kirkor ve Agop, kendilerini Efsuncu Baba’nın sihirli dünyasında kaybolmuş bulurlar.
Roman, Kirkor ve Agop’un başından geçenleri ve Efsuncu Baba’nın define arama çabalarını anlatırken, aynı zamanda dönemin İstanbul’unu da gözler önüne serer. Romanda, batıl inançların yaygın olduğu bir toplumda, bu inançların insanları nasıl etkilediği ve nasıl kandırıldığı anlatılır.
Efsuncu Baba, Hüseyin Rahmi Gürpınar’ın en başarılı romanlarından biridir. Roman, güldürü unsurlarının yanı sıra, dönemin toplumsal ve kültürel özelliklerini de yansıtmasıyla dikkat çeker.
Efsuncu Baba Romanın ana temaları şunlardır:
- Batıl inançlar
- İnsanların saflığı
- Aldatma ve kandırma
- Toplumsal eleştiri
Roman, dönemin İstanbul’unda yaşayan insanların günlük yaşamlarını, geleneklerini ve göreneklerini de yansıtmasıyla önemli bir eserdir.