Sati, kocası ölen bir kadının, kocasının ölüsünün yakıldığı ateşe atlayarak intihar etmesidir. Ayrıca Bu gelenek, Hindistan’da yüzyıllardır uygulanmaktadır. Hinduizm’in bir parçası olarak kabul edilmektedir. Sati geleneği, kadının kocasına olan sonsuz bağlılığını ve sevgisini göstermenin bir yolu olarak görülmektedir.
Sati geleneğinin kökenleri tam olarak bilinmemektedir. Bazı tarihçiler, geleneğin antik çağlara kadar uzandığını öne sürmektedir. Diğerleri ise, geleneğin Orta Çağ’da ortaya çıktığını iddia etmektedir.
Sati geleneği, Hindistan’ın her yerinde uygulanmamıştır. Gelenek, özellikle Hindistan’ın kuzeyinde ve batı kıyısında yaygın olarak uygulanmıştır. Sati geleneğinin en yaygın uygulandığı bölgelerden biri, Rajasthan eyaletidir.
Gelenek, 19. yüzyılda İngiliz sömürge yönetimi tarafından yasaklanmıştır. Ancak, gelenek tamamen ortadan kalkmamıştır. Günümüzde hala bazı bölgelerde Sati geleneği uygulanmaktadır.
Geleneğin birçok nedeni vardır. Bu nedenlerden bazıları şunlardır:
- Kadınların kocasına olan bağlılığı ve sevgisi: Gelenek, kadının kocasına olan sonsuz bağlılığını ve sevgisini göstermenin bir yolu olarak görülmektedir.
- Dinî inançlar: Hinduizm’de, sati geleneği, kadının kocasına olan bağlılığının bir göstergesi olarak kabul edilmektedir.
- Toplumsal baskı: Bazı durumlarda, kadınlar aile baskısı nedeniyle sati geleneğine uymak zorunda kalmaktadır.
Gelenek, insan hakları ihlali olarak kabul edilmektedir. Çünkü bu gelenek, kadınların özgür iradesini ihlal etmektedir ve kadınlara şiddet içermektedir.
Geleneğin sona erdirilmesi için çeşitli çalışmalar yapılmaktadır. Bu çalışmalar, kadınların eğitim ve istihdam olanaklarının artırılması, toplumsal bilincin yükseltilmesi ve yasal düzenlemelerin yapılmasını içermektedir.
Geleneğin sona ermesi, Hindistan’daki kadınların haklarının korunması açısından önemli bir adım olacaktır.